Read more:

1 Ağustos 2013 Perşembe

Medikal Tedaviler

Hemen hemen her gün saç kaybı tedavisi için yeni bir losyon ya da tablet ismi duyuyorsunuz. Arkadaşlarınız, kuaförünüz, reklamlar.. Herkes farklı ürünlerden bahsediyor. Doğal olarak kafanız karışıyor ve hangi ürünü deneyeceğinize karar veremiyorsunuz. Bu konuda kafanızı daha fazla karıştırmamak için sadece FDA (United States Food and Drug Administration) onayı almış ve etkinliği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış tedavilere yer vermeyi uygun görüyorum.
Öncelikle bilinmesi gereken gerçek, herkesi %100 tatmin eden mucize bir losyon veya tabletin olmadığıdır. Hakkında birçok bilimsel çalışma yapılmış ve bazılarını benim de hastalarıma önerdiğim bu ürünler, bazı kişilerde direnç göstermekte ve tatmin edici sonuçlar alınamamaktadır. Yine de denenecek tedavinin saç dökülmesinin sebebine yönelik olması gerekir. Herhangi bir tedaviye başlamadan mutlaka doktorunuza danışmanızı ve muhtemel yan etkiler hakkında bilgi almanızı öneririm.
Erkek tipi saç kaybı (MPHL)'nın ortaya çıkmasının en sık sebebi Androjenlerdir (Erkeklik hormonu). İşin genetik yanı ise bu mevcut hormonlara karşı ailemizden bize geçen farklı duyarlılık oranlarıdır. Yani hem hormonlara hem de gentik yapıya bağlı anlamına gelen ANDROGENETİK ALOPESİ (saç kaybı) deyimi buradan gelmektedir.
Mekanizmayı hatırlarsak: Testesteron hücre içinde bir enzim (5-alfa redüktaz) yardımıyla, daha güçlü olan Dihidrotestesteron (DHT)' a dönüşür ve DHT ise Androjen Reseptör (AR)' üne tutunarak DNA'nın bulunduğu hücre çekirdeğine geçer. Bu mekanizmaya herhangi bir noktada yapılacak bir müdahale, saç dökülmesini durdurabilmekte ve bazen; incelmiş, zayıflamış saçları tekrardan bir süre canlandırabilmektedir.
Anti-androjenik tedavi dediğimiz bu ilaçların bazıları 5-alfa-redüktaz enzimini, bazıları da androjen reseptörünü bloke etmektedir. Malesef, anti-androjenler sadece kullanıldıkları süre boyunca etkilidirler ve bazı sistemik yan etkilere neden olabilirler.

Finasteride:

Yaygın olarak bilinen ve saç kaybı için en sık kullanılan anti-androjenik tedavidir. Saç foliküllerinde daha yaygın bulunan enzim 5-alfa-redüktaz II'yi baskılayarak etki gösterir. Günlük önerilen dozu 1 mg/gün tablettir. Etkinliğini kanıtlayan birçok çalışma yapılmıştır. Anti-androjenik tedaviler içinde Erkek Tipi Saç Kaybı (MPHL) için FDA onayı alan tek ilaçtır. Etkinliğini görebilmek için saç daha dökülmeden, incelmeye başlar başlamaz tedaviye başlanması gerekir. 18-41 yaş arası erkeklerde özellikle saç ön çizgisinin hemen arkasındaki mid-frontal bölge saç incelmelerinde tedaviye erken başlanması iyi sonuç vermektedir.
Finasteride'in etkinliği bilimsel çalışmalarla kanıtlandıktan [1] sonra 5 yıllık takip uzun dönem güvenlik profili de son derece tatminkar bulunmuştur.[2] 5 yıllık takip edilen kullanıcılarda %0.3 oranında cinsel isteksizlik (libido kaybı) veya ereksiyon zorluğu (erectile dysfunction) rapor edilmiştir. Bu çalışmalarda başka bir yan etki ya da ilaç etkileşimi rapor edilmemiştir. Finasteride'in kandaki yarılanma ömrü 6-8 saat olduğu için bu ve buna benzer yan etkiler gözlendiğinde ilaç kesilerek kısa sürede vücuttan atılabilmektedir.
Finasteride kullanımı için esas dikkat edilmesi gereken konu ise 40 yaş üzeri erkekler ve kadınlardır. Finasteride, prostat kanseri için bir tarama ve görüntüleme testi olarak da kullanılan PSA (Prostate specific antigen) seviyelerini %30-50 azaltabilmektedir. 40 yaş üzerinde ve özellikle risk grubundaki erkeklerin mutlaka doktoru bilgisinde bu tedaviyi kullanması önerilir. Aksi takdirde PSA seviyesi sonuçları prostat problemleri olanlarda tanıyı geciktirebilir. [2-4]
Finasteride tedavisi kadınlarda önerilmemektedir. Özellikle hamile ya da hamilelik ihtimali olan kadınların finasteride'e eli ile temas etmesi bile sakıncalı bulunmaktadır.

Dutasteride:

5-alfa-redüktaz enziminin hem Tip I hem de Tip II'sini güçlü bir şekilde baskılayan bir ilaçtır. Tip I enzimi beyinde de bulunur ve bazı fonksiyonları hala bilinmemektedir. Ayrıca yan etkileri oldukça sık ve kandaki yarılanma ömrü (240 saat) Finasteride'e oranla çok daha uzundur. Duasteride'in DHT'ye etkisi Finasteride'e oranla çok daha hızlı ve yüksek olmasına rağmen [5,6] FDA; Erkek Tipi Saç Kaybı (MPHL) için kullanılmasına onay vermemektedir. FDA, 2002 yılında sadece prostatik hastalık için (benign prostatin hypertrophy) Duasteride'in kullanımına onay vermiştir.

Minoxidil:

Androjen yolunu kullanmadan direk kıl folikülüne etkilidir (direct hypertrichotic agent). Potasyum kanallarını açar ve damar genişleticidir (vasodilator). Damar geniştici etkisinden dolayı, ilk olarak yüksek tansiyon hastalarında kullanılmıştır. Daha sonra yan etki olarak kıllanmada artış (hipertrichosis) yaptığı farkedilmiş ve bu amaçla kullanılmaya başlanmıştır.
%2'lik ve %5'lik olarak iki farklı konsantrasyonda losyon olarak kullanılır. Son yıllarda daha kolay kullanılan ve daha az irritan olan köpük formu da üretilmiştir.
FDA 1988'de %2'lik solüsyonu, 1997 yılında ise %5'lik solüsyonu saç kaybı tedavisinde kullanılmak üzere onaylamıştır.
Etkinliği ve güvenilirliği yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. [7-10] Yüzde kıllanma (facial hypertrichosis) ve ciltte irritasyon (irritant dermatitis) gözlenen yan etkileridir. Erkeklerde %5'lik solüsyonu daha etkili olduğu için tercih edilmektedir.[11] Kıllanma artışı yaptığı için ise kadınlara %2'lil solüsyon tavsiye edilmektedir. Erkeklerde saç ekimi sonrası %2'lik solüsyonun kullanılması başarı oranını arttırmakta ve saçların yeninden büyümesi için gerekli bekleme süresini azaltmaktadır.[12-14] Birçok tecrübeli saç cerrahı, saç ekimi sonrası hastalarına minoxidil veya finasteride kullanmalarını önermektedir.[15]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar