Read more:

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Saç Dökülmesi

Hayatımızın belirli bir döneminde saçlarımız az ya da çok dökülür. Sağlıklı
bir erişkinin başında yaklaşık 100 bin saç kökü bulunur. Saç kökü
daima etkin değildir, yani saçlar sürekli büyümez. Her saç kökü büyüme
ve dinlenme evrelerinden oluşan bir döngü içindedir. Saç köklerinin
%90’ı etkin haldedir ve köke tutunan saç telinin büyümesini sağlar. Geri
kalan %10’uysa dinlenme halindedir ve bu evrenin sonunda başka saç telinin
büyümesine yol açacak şekilde dökülür. Saç büyümesinin 3 faklı evresi
vardır. Büyüme evresi (anajen faz), kıl kökünün saç ürettiği evredir. İki
ile 6 yıl arasında süren bu evrede, cildin içinde bulunan ve her 24 saatte bir
bölünen kıl kökü hücreleri etkin bir şekilde saç üretir. Saç telleri kıl köküne
sıkıca tutunur ve çekildiğinde acı verir. Saç telleri her gün ortalama 0,35
mm büyür. Birkaç gün süren geçiş evresinde (katajen faz) büyüme aniden
durur ve kıl kökünün yerini küçük bir hücre kümesi alır. Bu hücre kümesi
daha sonra yeniden saç üretebilir. Telojen faz denilen dinlenme evresi yaklaşık
3-4 ay sürer ve bu evrenin sonunda saç ya tararken ya da kendiliğinden
dökülür. Dökülen saçın kökü derine inerek yeni saç üretimi için hazırlanır.
Saçların %85’i büyüme, %1’i geçiş, %14’ü de dinlenme evresindedir.
Saç uzaması mevsimsel değişim gösterir. Bahar aylarının başlamasıyla saçların
uzaması artar, sonbahar aylarındaysa bu uzama azalır.
Her gün 50 ile 100 arasında saç teli tarama, yıkama ya da sürtünme
gibi sebeplere bağlı olarak dökülür. Bu tür dökülmeler iki ay kadar sürebilir
ve senede 3 kez tekrarlar. Bu miktarın üzerinde, 2 aydan uzun süren
dökülmeler, saçların aşırı incelmesi ve saçlı derinin yer yer açılması normal
kabul edilmez ve incelenmesi gerekir. Ancak yaş ilerledikçe saç telleri
incelir ve sayısı azalır. Yapılan araştırmalar, zaman içerisinde erkeklerin
%96’sının saçlarını farklı derecelerde kaybettiğini gösteriyor. Erkeklerde
saç dökülme sıklığının 30 yaş civarında %30, 50’li yaşlarda %50 olduğu
saptanmıştır. Saç dökülmesi sadece erkeklerin sorunu değildir, 40 yaş
üzerindeki kadınların da yaklaşık yarısında değişik derecelerde saç dökülmesi
görülür. Saçımızın dökülüp dökülmediğini anlamak için basit bir çekme testi yapmak genellikle yeterlidir. Bu test için saçın en az bir gün
yıkanmamış veya taranmamış olması gerekir. Başparmak ve işaret parmağı
arasında sıkıştırılan ve yaklaşık 60 tel içeren bir tutam saç sertçe çekilir.
Bu şekilde çekilen her alanda ortalama 5 saç telinin kopması o kişide
saç dökülmesi olduğunu gösterir.
Saç dökülmesine yol açan birçok sebep olsa da kalıtımsal unsurlar ilk
sırada gelir. Yaş ilerledikçe hem erkeklerin hem kadınların saçlarında seyrelme,
incelme ve çeşitli derecelerde dökülme görünür. Bu tür dökülme
büyük ölçüde genetik yatkınlığa ve erkeklik hormonları olarak bilinen
androjenlere bağlıdır. Doğum, tiroid bezi hastalıkları, demir eksikliğine
bağlı kansızlık, ateşli hastalıklar, ilaçlar, yanlış beslenme ve psikolojik stres
saç dökülmesine yol açan diğer sebeplerdir. Saç dökülmesi kişinin hayatını
tehdit eden bir hastalık olmasa da sosyal hayatını olumsuz etkileyen
bir durumdur. Saç dökülmesinin nedenleri ve tedavi seçeneklerinin dermatoloji
uzmanları tarafından belirlenmesi gerekir.

Androjenik Saç Dökülmesi

Saç ve kıl büyümesi esas olarak erkeklik
hormonları olarak da bilinen androjenlerin
etkisi altındadır. Ergenlik döneminde
testosteronun etkisiyle koltukaltı ve kasık
bölgesindeki ince tüyler kalın kıllara dönüşür.
Buna karşın, genetik olarak saç dökülmesine
yatkınlığı olan kişide, başta testosteron
olmak üzere androjen hormonlarının
etkisiyle kıl köklerinde ve onların ürettiği
saçların yapısında olumsuz değişiklikler
olur. Erkek tipi (androjenik) saç dökülmesi
denilen bu durum, saçta testosteronun etkilerine
karşı kalıtsal bir duyarlılık nedeniyle
oluşur ve erkeklerdeki saç dökülmelerinin
nedeninin %95 gibi büyük bir bölümünü
oluşturur. Testosteronun etkin hali olan
dihidrotestosterona dönüşmesini sağlayan
5α-redüktaz enzimi, erkek tipi saç dökülmesinden
sorumlu bir moleküldür. Kıl kökü
hücrelerine damar yoluyla ulaşan testosteron,
buradaki hücrelerin içine girerek dihidrotestosterona
dönüşür. Kıl kökü hücrelerinin
içinde testosteron ve dihidrotestosteron
algılayıcılar vardır. Bu hormonlar hücrelerin
saç üretimini olumlu ya da olumsuz
şekilde etkiler. Androjenik saç dökülmesinde
kan testosteron düzeyinde anormallik
yoktur, ancak kıl kökü hücrelerinin testosterona
verdiği yanıtta bozukluk vardır.
Androjenik tip saç dökülmesinde genetik
unsurlar önemli rol oynar. Son yıllarda yapılan
çalışmalar, 5α-redüktaz enzimini ve
androjen algılayıcısını kodlayan genlerdeki
bazı bozuklukların bu tür saç dökülmesiyle
ilişkili olabileceğini gösterdi.

kaynak:Doç. Dr. Ferda Şenel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar